Centric Software'in Çözümleri
Compliance
Gizlilik Politikasıİletişim
İletişimSonuç önemlidir. Centric PLM kullanan müşterilerimizin zorlu stratejik ve operasyonel zorlukları nasıl aştıklarını görün.
Sektör odaklı. Çözüme yönelik. Ekibimize ve Centric PLM kullanan müşterilerimize katılarak kullanım tecrübelerinden, liderlik fikirlerinden, kişisel öngörülerinden ve daha fazlasından yararlanın.
Sonuç önemlidir. Centric PLM kullanan müşterilerimizin zorlu stratejik ve operasyonel zorlukları nasıl aştıklarını görün.
Sektör odaklı. Çözüme yönelik. Ekibimize ve Centric PLM kullanan müşterilerimize katılarak kullanım tecrübelerinden, liderlik fikirlerinden, kişisel öngörülerinden ve daha fazlasından yararlanın.
Electrolux, karmaşık sistemlerden oluşan altyapısına Centric PIM çözümünü sorunsuz bir şekilde entegre ederek, güvenilir ürün bilgisinin merkezi haline getiriyor.
“ Ürün bilgisi yönetimi dağınıktı; artık desteklenmeyen eski bir PIM sistemi ve sayısız farklı elektronik tablo kullanılıyordu. Bu durumun değişmesi gerektiği çok açıktı. " — William McLaughlin, Dijital İçerik Operasyonları Müdürü, Electrolux North America, Inc.
Centric PXM’in entegrasyon yeteneği büyük bir avantaj. 15 farklı sistemle entegre ederek temel ürün deneyimi modülünün esnek yapılandırma ve kullanıcı dostu özelliklerinden faydalanıyoruz. Electrolux Group olarak, tüm birimlerimizin ürün bilgilerine ulaşabileceği merkezi bir altyapı oluşturmak adına, dünya çapında kapsamlı ve geleceğe dönük bir çözüme güvenmek istiyoruz.”
— Aline de Faccio, IT Proje Portföy Yöneticisi, Electrolux AB
IT alanında gerçekleştirilen küresel yeniden yapılanma ve uyum sürecinin parçası olarak, Electrolux Group’ta ürün bilgi yönetimi zorlu bir sınavdan geçti. Avrupa’da kullanılan sistem yapısı yüksek derecede fragmantasyona sahipti ve artık desteklenmeyen eski bir üçüncü taraf ürün bilgi yönetimi (PIM) sistemi ile sayısız elektronik tabloya dayanıyordu. Bu tablolar, pazarlama ve satışa ürün bilgilerini sağlamak amacıyla kullanılıyordu. Değişimin kaçınılmaz olduğu çok açıktı.
Electrolux, AEG ve Frigidaire olmak üzere üç ana markasıyla ve her yıl yaklaşık 60 milyon ürün satışıyla, İsveçli şirket dünya genelinde önde gelen ev aletleri üreticilerinden biridir.
Şirketin ürün portföyü, ocak, buzdolabı ve bulaşık makinesi gibi büyük ev aletlerinden, elektrikli süpürge, kahve makinesi ve ütü gibi küçük cihazlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Şirket ayrıca IKEA’ya özel markalı ürünler de tedarik ediyor.
Eski PIM yazılımı nedeniyle, ürün bilgilerini etkin bir şekilde yönetmek ve geleceğe yönelik süreçler kurmak için sistemin güncellenmesi gerekiyordu. Bu süreçlerin çoğu, veri girişi yapılmadan önce elektronik tablolar ve e-posta kullanılarak yürütülüyordu; bu da hatalar ve gecikmelerin kaçınılmaz hale gelmesine yol açıyordu.
Üstelik, tüm sistemlerde ortak ve koordine edilmiş bir veri kalitesi güvence süreci bulunmadığından, yanlış veri girişleri sıkça yaşanıyor ve bu da genellikle tedarik zincirinde aksamalara yol açan ciddi ve maliyetli sonuçlar doğuruyordu.
Electrolux Kuzey Amerika’dan Dijital İçerik Operasyonları Müdürü William McLaughlin, şirketin yerel olarak geliştirilen ve zamanla ölçeklendirmesi zorlaşan bir PIM sistemiyle işe başladığını, ardından büyük bir kurumsal çözüme geçtiğini ancak bu seçenekte esneklik olmadığını ve değişikliklerin aylarca sürdüğünü, bunun da yoğun emek gerektirdiğini anlatıyor. Ayrıca, eğitim ve kullanım açısından da destek sağlamanın zor olduğu bir uygulama olduğunu belirtiyor.
Electrolux, dijital içerikler de dahil olmak üzere karmaşık ürün bilgi yönetimini kolayca gerçekleştirebilecek, 15’ten fazla farklı sistemle sorunsuz ve kolayca entegre olabilecek, ayrıca ekipler için kullanımı kolay bir PIM çözümü arayışındaydı.
Beyaz eşya üreticisi, Centric Software®’in Centric PXM™ (Ürün Deneyimi Yönetimi) platformunun bir parçası olan yapay zekâ destekli Ürün Bilgi Yönetimi (PIM) çözümünü tercih etti. Önceden Contentserv olarak bilinen Centric PXM™, yalnızca PIM’i değil; aynı zamanda Veri Varlığı Yönetimi (DAM), içerik sindikasyonu ve Dijital Raf Analitiği (DSA) gibi özellikleri de kapsıyor. Böylece ürünün pazara sunulma süreci optimize edilerek, tüketici deneyimi dönüşüyor, satış kanalları ve satış hacmi artıyor, perakendeciler ve markalar için de daha yüksek kâr marjları sağlanıyor.
Centric çözümünün seçimi, geniş çaplı çok fonksiyonlu bir ekip tarafından oybirliğiyle gerçekleşti.
“Centric PXM’in SaaS modeli, ölçeklenebilir, bakım gerektirmeyen ve risksiz bulut tabanlı çözümlere dayanan IT stratejimize tam olarak uyuyor,” diyor McLaughlin. “DTC gibi yeni kanalları hayata geçirebilmek için sağlam bir temel atmamız gerektiğinin farkındaydık.”
Uygulamanın ardından McLaughlin ve ekipleri, ürün verisi yönetimine daha az zaman ayırıp, özellikle doğrudan tüketiciye (DTC) yönelik operasyonun lansmanı ve desteklenmesine odaklandı.
“PIM içinde DTC operasyonunu diğer operasyonları etkilemeden büyütmemiz mümkün oldu; bu gerçekten benzersiz ve büyük bir katma değer,” diyor McLaughlin. “2027 yılında yarım milyon dolarlık bir kanal oluşturmayı hedefliyorum.”
Katalogun bel kemiğini oluşturan yapı—ilişkilendirmeler ve görsel varlıkların barındırılması dahil—yaklaşık 80 kişilik bir ekibin ürün bilgilerini düzenleyip zenginleştirmesiyle işliyor.
Esnek entegrasyonlara sahip, geleceğe hazır bir PIM çözümünün devreye alınması; standartlaştırılmış veri akışının sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlarken, eski ya da özel sistemlerle de güvenli bir bağlantı kurarak bunlar yenilenene kadar geçiş sürecini destekliyor.
“Ürün veri yönetimine harcanan çabayı (ve dolayısıyla maliyetleri) %20 oranında azaltırken, merkezi ve otomatik kontrol mekanizmalarıyla veri kalitesini artırmak temel hedeflerimizden biriydi,” diye açıklıyor McLaughlin.
“Eskiden bu iş için kocaman ekipler gerekiyordu; şimdi aynı işi yalnızca ben ve birkaç ekip arkadaşımla birlikte halledebiliyoruz. Centric PXM sayesinde otomasyon ve doğruluk sayesinde ciddi bir zaman tasarrufu sağladık,” diye ekliyor.
Electrolux başlangıçta beş tedarikçiyi değerlendirdi; listeyi üçe indirip kısa sürede Centric PXM’de karar kıldı.
“Yalnızca yıllık işletim maliyetindeki tasarruf bile Centric PXM’i onaylatmak için yeterliydi çünkü önceki PIM sistemimize kıyasla %71 daha uygun maliyetliydi. Ayrıca uygulama süreci de 6 aydan kısa sürdü,” diye vurguluyor McLaughlin.
Electrolux değerlendirme sürecinde dört temel kriter belirledi: sunum kalitesi, veri varlık yönetimi, entegrasyon kabiliyeti ve kullanım kolaylığı. McLaughlin şöyle ekliyor: “Centric PXM yalnızca en iyi sunumu yapmakla kalmadı; veri varlık yönetimi, entegrasyon kolaylığı ve kullanıcı dostu yapısıyla da açık ara öne çıktı.”
Electrolux, Centric PXM kararını nihai olarak vermeden önce bile, kendi verilerini sistemin demo ortamında test ederek, geliştirme sürecini etkilemeden çeşitli kullanım senaryoları üzerinde denemeler yaptı.
“Centric PXM’e bazı çılgın senaryolar yükledik ve şimdiye kadar hepsi sorunsuz çalıştı,” diyor McLaughlin. “Hâlâ kapasitesini zorlamadık ve açıkçası hiçbir zaman zorlayacağımızı da sanmıyorum.”
Bir diğer önemli avantaj ise entegrasyon aracı. Bu sayede Electrolux, hem müşteriler hem de iç sistemler için kendi API’lerini oluşturabiliyor. McLaughlin, “Bu özellik bize ek maliyetlerden tasarruf sağlıyor ve bizi bağımsız hale getiriyor,” diye ekliyor.
Ekip, Centric PXM’in yerleşik özellikleri sayesinde önemli ölçüde kaynak ve maliyet tasarrufu da sağladı. “Yıllar boyunca ürün teknik formlarını dışarıdaki bir ajansa hazırlatıyorduk ve bunun yıllık maliyeti 500.000 doları buluyordu. Ayrıca şablonu düzenlenebilir hale getirebilmeleri için bir defaya mahsus 50.000 dolar daha ödemek zorunda kalmıştık. Oysa şimdi, Centric PXM sayesinde bu formları tamamen kendi ekibimizle, herhangi bir ek maliyet ya da ilave iş gücüne gerek duymadan oluşturabiliyoruz,” diyor McLaughlin.
Bu süreç tamamen otomatik hâle gelmiş durumda: Bir tıkla belge oluşturuluyor, bir tıkla güncelleniyor — üstelik sistem güncellemeleri sonrasında bile sorunsuz çalışmaya devam ediyor.
Centric PIM, Electrolux genelinde yaygın olarak benimsenmiş durumda. McLaughlin, özellikle güvenlik mühendisliği ekibinin pazarlama dışı ürün verilerini yönetmek için sistemi nasıl kullandığını örnek veriyor: “Enerji özellikleri, ambalaj bilgileri gibi pazarlama odaklı olmayan detayları bu verilerin üzerine katman olarak ekleyebiliyorlar. Bu sistem harika bir çözüm sunuyor ve yeni ihtiyaçlara göre kolayca ölçeklenip genişletilebiliyor.”
Ürün bilgilerini merkezi hâle getirme yolculuğuna çıkanlar için William McLaughlin’in en önemli tavsiyesi, ilk tasarım aşamasında mutlaka ölçeklenebilirlik ilkesine odaklanmak.
“Çünkü karmaşık ürün bilgisi ihtiyaçlarını karşılamayı başardığınız anda, hemen ardından yeni gereksinimler karşınıza çıkıyor,” diyor McLaughlin.
“Dolayısıyla, ilk etapta ölçeklenebilir bir yapıyla yola çıkarsanız, sisteminizi her yere taşıyabilir, her ihtiyaca uyarlayabilirsiniz.”
McLaughlin ve ekibi platformu neredeyse üç yıldır kullanıyor ve hâlâ sistemin global ölçekte nereye evrilebileceğini, hangi yeni ihtiyaçlara nasıl yanıt vereceğini heyecanla takip ediyorlar.
Electrolux, doğrudan tüketiciye (DTC) satış yolculuğuna ilk olarak 2021’de Electrolux web sitesiyle başladı. 2022’de kendi kanalını hayata geçirdi, 2023’te ise Frigidaire DTC sitesini yayına aldı. William McLaughlin, ABD’de şirketin e-ticaret motoruna doğrudan entegre olarak üçüncü taraflarla da PIM üzerinden çalıştıklarını, şimdi sırada Kanada’nın olduğunu belirtiyor.
McLaughlin, içerik yayılım (content syndication) sürecinin lansmanının sonuna geldiklerini ve her şeyin sorunsuz ilerlediğini de ekliyor.
“Bu kadar kısa sürede, böylesine büyük ve hızlı bir dönüşüm gerçekleştirmiş olmamız gerçekten inanılmaz. Çözüm, yeni gereksinimlere destek verecek şekilde hızlıca uyum sağlıyor. Çevik, esnek ve pazara sunum süresi açısından son derece hızlı,” diyor McLaughlin.
Electrolux, Centric PXM’in SaaS (yazılım olarak hizmet) modeline geçiş sayesinde büyük bir sistem yükseltme projesine gerek kalmadan yeni işlevlerden anında faydalanabiliyor. Tek oturum açma (SSO) özelliği sorunsuz çalışıyor ve kullanıcı hesap yönetimi çok daha kolay hale gelmiş durumda.
“Şu anda bize sundukları olanaklar bile gözümüzü öyle açtı ki, gelecekte neler başarabileceğimizi hayal bile edemezdik,” diyor McLaughlin.
“Daha az kaynakla ürün lansmanlarını hızlı ve hatasız gerçekleştirmek istiyorduk—ve bunu gerçekten başardık.”